30 Kasım 2010 Salı

saçmaaaa

bak bir yağmur damlası ,
yüzüne düştü şimdi
ne istiyordu senden ,bunumu düşündün ilk
olasılık vardı tabi,ama  belkide sadece oralardan geçiyordu ve sen çıkmıştın karşısına engelledin yere düşmesini soğuk havada ısıttın o küçücük damlayı,az sonra silersin yüzünden ellerinle,
sen onda bir iz bıraktın, peki ya o 
o küçücük bir damlaydı sadece
ne yapabilrdi sana düşünmedin bile 

27 Kasım 2010 Cumartesi

elveda...

dokundu kalbime dokunur gibi yavaş tedirgin ,
gözyaşlarımı silemedi,öyle çoklardı ki,
bulutların sakladığı güneşi arar gibi baktı gözlerime
 ışık vermek için karanlıkta kalmış yüreğime
sıcacık elleri küçük bir çocuğun saçlarını okşar gibi
okdar güvenli tutuyordu ellrimi
hiçbirşey söylemiyordu
belki  dikenler saplanırdı acı sözleriyle ruhuma
ya herkese baktığım gibi bakarsam artık ona
sözlerim bir melodi gibi gelmezse ruhuna
belli korku sarmıştı onuda
gözlerini yavaşça kaplıyordu karanlık ve hüzün birarada
gözkapakları kapandı yavaşça
set çekti gözyaşlarına
bir tanesi düşerse yanağına
hiç kimsenin görmediği bir yönü çıkardı ortaya
istemedi sakladı benden
izin verdim bende ona
bir süre bakmadım gözlerine yüzüne
bu süre uzun sürmedi belki de daha fazla durmak istemedi
kalktı usulca
elvedayı sesi değilde elleri söyledi ellerime
anladı onlarda sıktı ellerini fazla değil onaylar gibi
ve gidişi soğuk kış günü yakan gidişi...

25 Kasım 2010 Perşembe

black

karanlık uçsuz bucaksız.... ışığa gitmek için ışığı görmem gerekir mi, ya gözlerim görmüyorsa ışığı nasıl bulacağım?duyabilir miyim onu.,sesine doğru adım atabilir miyim? peki ya duyamıyorsam??
şimdi napabilirim hem duyamıyor hem göremiyorken ışığı bulabilir miyim..

ellerimi uzatıyorum bilmiyorum ne yöne ,tutmanı beklerken ışığı arıyorum,tuttuğunda ellerimi ,hissediyorum,  ne görmeme gerek var şimdi ne de duymama ışığım yanı başımda.
                                                   .......................................................
ne kadar şanslı olduğum geldi ilk aklıma ,izledikçe sürükleniyor ve sonunda neler yapabileceğini merak ediyorsunuz ,hayran kalıyorsunuz mutluluğuna ,sevincine,hissettiklerine,gözleriniz doluyor..
   öğretmen kelimesi belki ilk defa bu kadar anlam kazandı gözümde...siyah dünyayı aydınlatan bir ışık ...


                                    

22 Kasım 2010 Pazartesi

rüyalar gerçek olsa

bugün okula gitmedim...kalktığımda okadar karanlık ve soğuktu ki hava,yatağım kal dedi ne işin var şimdi dışarıda,sğukta okulda,yastığım yorganım öyle masum öyle sıcak duruyorlardı ki dayanamadım anneme bir bahane uydurup yeniden uykuya dalmak için atladım yatağıma .uyumak benim için zor değil ,dalmışım hemen .
kalktım saat 12 gibi ,kahvaltı tv pc birarada götürebilen tek insan değilimdir heralde ama yetenek gerekiyor bence.
.............
dün çok yoğun bir gündü. ordan oraya ordan oraya bayram bitti bayram ziyaretleri bir türlü bitmedi.
eve dönmek için yola çıktığımız da hava epeyce kararmıştı .en güzel yanı ise arabada yapılacak kısa gece yolculuğuydu. 
arabada gece yolculuğu yapmayı çok severim.yolculuk yaparken radio dinlemeyi.hangi şarkı hoşuma giderse o kanalda dururum.araba içinde konuşulanlara tıkamış kulağımı gözlerimde ankara ışıkları..bazen büyük bazen küçük nokta halinde sıralanmış ankara ışıkları güzel bir müzik eşliğinde ne güzelde dans ederler.
.

müzik ruhunu veriyor ışıklara ve her farklı şarkının notaları eşliğinde farklı duygulara bürünüyorlar bir anda.
 işte bu gece yolculuğundan aklımda tek kalan şarkı rüyalar gerçek olsa oldu.
hatıralarımda farklı bir yeri  vardır bu şarkının .uygun bir duruma anında söylenmiş ve benimsenmiştir hemen.
emel sayın ne güzel söyler:
Rüyalar Gerçek Olsa
Seni Her gün Görürdüm
O İncecik Beline
Sarılarak Yürürdüm
Sabah Olmasın Diye
Güneşi Durdururdum
Yanardağlarda Tüten
Ateşi Söndürürdüm
Yatağına Her Gece
Gelincik Doldururdum
Dudağına Bin Kere
Öpücük Kondururdum
Rüyalar, Rüyaalaar
Rüyaaalaaaaaarrrr
Aaahhhh
Rüyalar Gerçek Olsa!
Rüyalar Gerçek Olsa
Sana Güller Verirdim
O Güllerle Belki de
Kucağıma Gelirdina
Sarılırdım Boynuna
Sokulurdum Koynuna
O Gül Dudaklarını
Öperdim Doya Doya
Sabah Olmasın Diye
Güneşi Durdururdum
Yanardağlarda Tüten
Ateşi Söndürürdüm
Rüyalar, Rüyaalaar
Rüyaaalaaaaaarrrr
Aaahhhh
Rüyalar Gerçek Olsa!


rüyalar gerçek olsun !

20 Kasım 2010 Cumartesi

boş sokak

evet aslında ne istiyordum?
  1. ne olmak istiyordum?
  2. nerede olmak istiyordum?
  3. kiminle olmak istiyordum?

düşününce şimdi, bu soruların hepsini ,aklımdan birsürü şey geçiyor.farkediyorum ki aklımda geçenlerin hiçbiri şuan yaşadıklarım değil.
peki mutlu muyum?
mutsuz olmam gerekmez mi?
eğer mutsuz değilsem mutlu olmalıyım değil mi?
sa nırım ben ne mutluyum ne de mutsuz.ben arada kalmışlardanım .araftayım.hayat bana ne getirirse kabul edenlerden .günler geçiyor.ve ben zamanın geçmesine izin veriyorum.sanki dur desem duracak ya. zmana ne zaman kafa tutabildiim?o beni de önüne katıp gidiyor ve ben direnmiyorum.sadece izliyorum..
    tabi bu arada kendimi koyvermişte değilim .üzerime düşen ne varsa yapmaktayım.bazen aksasada bu durum yapıyorum sonuçta.evime tıkılıp kalmıyorum.arkadaşlarımla buluşuyorum makyajımı yapıyorum dışarı çıkıyorum..anneme yardım ediyorum ve ve müziğimi dinliyorum . müziksiz olmz dimi.=)müzik demişken bugünün şarkısı boş sokak olsun...
     
    ajda pekkan derki bu şarkı da:
    Hiç niyetim yoktu,
    Ben maziye dönüp seni anıp düşünmeye,
    Eski bir şarkının o an birden,
    Geldiğini duydum penceremden,
    Koştum birden koştum,
    Baktım hemen,
    Seni aradım hep penceremden,
    Gözlerimde yaşlar birden coştu,
    Fakat ne yazık ki sokak boştu.
    Lalalala lalallala lalalalallla
    Fakat ne yazık ki sokak boştu…
    Gözlerim dolaştı,
    Bir bir bu yollarda,
    Aradım seni her köşe başında,
    Kalbim ağlarken,
    Ahh ne yazık ki,
    Beklide sen, sen başka kollarda…
    Kapandı pencerem şarkım sustu,
    Artık o kalbimde çalıyordu,
    O eski hislerim tekrar coştu…
    Fakat ne yazık ki sokak boştu.
    Lalalalaa lalalallaaal laaaalalalal
    Fakat ne yazık ki sokak boştuuuuuuu her şarkıyı yüreği mle dinlerim ben,söyleyenin yerine koyarım kendimi sadece söylemiyorum da yaşıyorum ,bakan benmişim gibi boş sokağa ve gördüğümde o boş sokağı yüreğimde duyduğum aşk acısı......  tam olarak hissedemezdim belki ama ..... demiştim ya aşkı şarkılardaki gibi yaşamak isterdim ,evet belki herkes aşık olur ,şarkılar bu aşklar üzerine yazılmıştır doğru ama hiçbiri notalarla birleşmemiştir,hiçbiri bu kadar büyülü olamaz  müzik onlara ruhunu vermeden, bana göre aşk bir müziktir
    söyleyeni saran dinleyeni büyüleyen ....

19 Kasım 2010 Cuma

döndümmm

uzun zaman oldu belki yazdıklarımı beğenmediğimden belki de yazmaya üşendiğimden kaynaklandı bu upuzun zaman ama geldim...
nedeni ise tamamen sıkıntıdan ne yapacağımı bilemez hale düştüğümde aklıma gelen bloğum ..
......
şu kuzenler çok can sıkıcı olabiliyorlar ama nedense bana bakan iri gözlü sevimli kıza hayır diyemiyorum
bütün gün onunla uğraşmanın verdiği bir yorgunluk çöktü omuzlarıma kalkmak niyetinde değiller.
yorgunluk nasıl çıkar kahveyle ..içtim ama pek faydası olmadı sanırım..
annemin bana kahve yaptırmak için öne sürdüğü bahanelerede bayılıyorum bu arada
  1. senin kahven çok güzel oluyor ..
  2. senin kadar iyi yapan birini görmedim gibi ...
 bugün nedense bu şarkıya çok takıldım
o giderse ben varım ayten alpman

eski şarkılar.....
öyle bir aşk öyle  duygu yüklü eski şarkılar
çok uzaklara alıp götürüyorlar beni
bazen diyorum ki keşke bu şarkılarda ki gibi sevsek birbirimizi
birbirimize sevdiğimizi şarkılarda ki gibi söylesek söyleyebilsek
ozaman kim inanmaz benim seni sevdiğimi yada senin beni
aşkı sanırım bu şarkılardaki gibi yaşamak isterdim ...
Bir akşam gözünde aşk tüterse
Geçmiş günler aklından geçerse
Kalbin bomboş ümitler biterse
Sen üzülme ben varım

Neler geçti kimbilir başından
Sevgi umdun hep başkalarından
Ağlama gidenlerin ardından
O giderse ben varım

Zaman durdu sanki
Beklerken seni
Ben bir tek sevgiye
Bağladım kalbimi
Ayrılmam istersen hiç yanından
Çağırsan gelirim çok uzaklardan
   Eskiden korkardım yalnızlıktan ...




21 Ağustos 2010 Cumartesi

belkiiiiiiiii

gecenin bir yarısı
keşkeler her yanımı sarmış kendimi düşüncelerimle yalnız karanlıkta buluyorum her defasında
keşke ne düşüneceğime ben karar verebilsem
yada düşünemesem bir zamn için
beklediğin bişeyin olması ona hazırlıklı olduğun anlamına gelmiyormuş
bilsende yaralanıyormuşsun istemeden

farkettim ki ne zamn üzülsem yaralansam
hep eski üzüntülerim aklıma geliyor
dönüp bakıyorum eski yaralarıma
diyorum ki hep böle oluyor
her defasında yaralanıyorum ama saramıyorum
üzülmüyormuşum gibi ama yalan
ben çok üzülüyorum
 ben çok ağlıyorum
ben çok çabuk kırılıyorum
oysa isterdimki çok güçlü olayım isterdim ki hep ayakta kalayım
ama ben hep düşüyorum heppp
çöküyorum dizlerimin üzerine kafam yerde gözlerim dolmuş yine
çok geçmeden gözyaşlarım ıslatmış yanaklarımı
hep bekliyorum biri kaldırsın beni
elini uzatsın bana yanındayım desin
ben isterdim ki kendim kalkayım ayağa
çok güçsüzüm
aslında ben çok güçsüzüm
belki bunları sölemem lazım bilmemeleri lazım kimsenin bilmemsi lazım
ama yazıorum belki beni daha güçlü yapar die
belkiiiiiiiiiiiiiiiiiiiii

1 Ağustos 2010 Pazar

sihirli değnek lazım

nedense yazmaya o kadar üşeniyorum ki aslında bugün o kadar sıkıcı bir gündü ki
yazacak pek bir şeyimin olmaması da üşengeçliğimin nedeni olabilir
içimden evet bugün hangi konuyu irdeliyelim demek geliyor
hangi konuyu tartşsak ve sizi bilgilendirebilsem sevgili kamuoyum. (tabi burda kamuoyu olan da sen oluyorsun fidan :)
2 saattir aynı şarkıyı dinliyorum ve onu değiştirmeye bile üşeniyorum

 offfff ta tanrım ne olur beni gör gör de bana bir şeyler yap
ne yapmanı istediğimi bile bilmiyorum ama bana birşeyler yapmalısın
çıkamıyorum, kendimi sıkışmış gibi hissediyorum
elimi kolumu bağlamışlar hareket edemiyorum gibi
uyuşmaya başladığımı hissediyorum
okadar bulanıkki önüm s hiçbirşey göremiyorum
mesela şuan kendimi terkedilmiş hissediyorum
nefret edilerek yalnız bırakılmış gibi
tüm enerjimi almışlarda sadece nefes alıyorum
 işte bu yüzden bana birşyler yapmalısın 
çünkü bu böyle gitmezz
gitmesin :( 

31 Temmuz 2010 Cumartesi

bir başlangıç daha

bugün bir telefonla uyandım.pek iyi haberler aldım diyemem .hatta hayal kırıklığı yaşadığımı bile söyleyebilirim.
hayat bana yine mi oyun oynuyor .. neden ben... sorularını kendime sormaya başladığımı gören annem sanırım birazda bu yüzden hadi üniversite bakmaya gidiyoruz dedi.
iyiki de demiş .yoksa nasıl çıkardım yeni bir kaostan bilmiyorum.sanırım kafamda az çok şey belli olmaya başladı... yarınım daha mutlu olabilecek diyebiliyorum hiçbirşey bilmeden.geri dönüp
şu son günlerimi değerlendirirsem :
ne kadar kendinizle başbaşa kalırsanız ,
ne kadar çok düşünürseniz,
 kendinizi dünyadan ne kadar soyutlamaya çalışırsanız okadar yalnız kalıyorsunuz.
kısacası yalnızlığınızı bir bakıma siz yaratmış oluyorsunuz.
ve yine gösterdi ki şu son günler ;insan umudu olmadan ,hayal etmeden, mutlu olamıyor,karamsarlık sarınca her yanını kolay kolay da çıkamıyor :D
bunu atlattığıma atlatmamı sağlayacak insanların yanımda olmasına okadar çok seviniyorum ki..
onlar iyiki var ve ben iyiki o insanlara sahibim .
işte bu yüzden bile mutluyum şuan ..
mutluyum
mutluyum ve 
mutluyummmmm.... 

30 Temmuz 2010 Cuma

...........

Küçük beyaz bir inciymiş yüreği



Kendini göstermez hep derinlerde saklanırmış


Öyle sert bir kabuğu varmış onunda


Ya incinir kırılırsa


Akşam olupta karanlık bastığında


Hüzünlü melodi yükselirmiş göz alıcı parlaklığıyla


Tuzlu denizinden iki üç küçük damla


Düşerlermiş karaya


Yalnız inci karanlıkta

Karanlığın soğuğunda kabuğunda

ayrılık

Saat geç olmuş


Gitmem gerekli dediğinde


Nasıl ayrılacağını düşünüyordu kendince


Ağzından çıkmıştı bir kere


Gitmek istediğinden değilde


Yanında kalırsa bırakamayacağından korkmuştu belkide


Ayrılık saatini bu sözleriyle haber vermişti sevgilisine


Gözü dolu kal diyerek bakan gözlere baktı son defa


Sımsıkı tuttu sanki bırakmayacak gibi son defa


Son defaydı öptü onu


Kısa bi an düşündü affet dedi


Ve gitmişti


Dolunayın aydınlattığı uzun dar sokakta yürürken


Düşmüştü yere tutamadığı gözyaşları

yeni başlangış

bir blog açmamı canım arkadaşım istedi benim için iyi olacağını düşünerek ,haklı da bende benim için iyi  olacağını düşünüyorum.insanın içinde kalanlar orda kalmaya devam ettikçe daha da büyüyorlar .
bende onları büyütmemeye karar verdim .
salıveriyorum hepsini...
yazabileceklerimin bir sınırı olsa da şimdiden mutlu olmaya başladım sanki
en zor anlarımda, en mutlu anlarımda yanımda olan  reçel yanağıma:
herşey için teşekkür ederim  
gerçek olduğunu bilmek beni mutlu ediyor hep...